Utandırmıyor bu halk

Utandırmıyor bu halk

İnsan bu sayfalarda, direnen bir halkın sesini, dilini, taleplerini dile getirmeye çalışırken zorlanıyor. Zorlanıyor çünkü direnen, zulmü yaşayan, ona karşı canını, yüreğini, bilincini ortaya koymuş bir halkın yaşadıkları üzerine söz, kelime, cümle koyarken, on defa düşünmeniz gerektiğinin sorumluluğunu taşıyorsunuz. Sorumsuzca söylenmiş sözlerin bir adabı olmaz 

Tutunulacak tek dal

Tutunulacak tek dal

Alışıyoruz, farkında mıyız? Sokak ortasında kalan ölümleri sıradanlaştırmaya çalışıyorlar. Çocukların katledilmesini “normal” cümleler içerisinde ifade ediyorlar ve “her şey geçer”, “bir şey değişmez” diyenlerin o soğukluğu, daha çok bulaşıyor hayatlarımıza.Kocaman yalan bir ülke Türkiye. İnsanlığı, insafı, vicdanı, şerefi, onuru ne varsa içi boşaltılmış, yalan edilmiş. 

Ölü çocuklar ülkesinde

Ölü çocuklar ülkesinde

Rozerin’i katlettiler. Her biri kendi yaşında kalmış çok çocuk gördü bu ülke. Astıkları da var içlerinde, yanına boyu kadar silah bırakıp “ölü ele geçirildi” diyerek “terörist” ilan ettikleri de. Bedeninden yaşı kadar mermi çıkanı da var, silahın dipçiği ile kafası parçalananı da, anne karnından çıkarılıp 

Yerli Duçe çok konuşuyor

Yerli Duçe çok konuşuyor

Kürdün kanı akıyor, akıtılıyor oluk oluk. Çocukların, kadınların, gençlerin cesedi çürüyor orta yerde. Topraksız, yurtsuz, dilsiz gömülmemek için ölenler, bir sonraki güne devroluyor. Sokakların, damların altında ölü bedenler saklanıyor. Ölüsüyle, dirisiyle yan yana uyuyor insanlar. Gerçek acı, ne kadar tarif etmeye, ne kadar anlatmaya çalışırsanız çalışın, 

Moral savaşı

Moral savaşı

Ankara Katliamını, “istihbarat zafiyeti” üzerinden konuşmak, tartışmak ve dillendirmek, iktidarın ve devletin sorumluluğunu perdeleme çabasından başka bir şey değildir. Aynı zamanda, iktidarın baltaladığı barış sürecinin, yine AKP ile onarılabileceğini ima eden, sözcükleri yuvarlayarak dolaşıma sokmaya çalışanların derdi de, aynı perdelemeye dönük bir gönüllü birlikteliği işaret