Blog

“Gazetecilik Üzerinden “Ahkam” Buyurmak Doğru Değil”

“Gazetecilik Üzerinden “Ahkam” Buyurmak Doğru Değil”

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının ardından tartışmalar devam ederken, Peker’in suçlamalarının odağında yer alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HaberTürk canlı yayında Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Veysi Ateş ve Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Muhalif gazetecilerin olduğu programda yeterince soru sorulamaması ve programın akışının beğenilmemesi üzerine özelikle Tele1 

Hafızamızın terazisi

Hafızamızın terazisi

Gülten Akın’ın “Ah kimsenin vakti yok, durup ince şeyleri düşünmeye” diyen dizeleri sesleniyor bir yerlerden hayatımıza. Kırılıp, dökülen duygularımızın arasına sızıp, uzanıyor boylu boyunca.  Derinlerde yaşıyor umut, “illegal” sayılan sözlerde nefesleniyor. Başımıza gelen, başımıza örülen her şeyin ardından biraz daha çıt ediyor yüreğimiz.  Her caddeden, her 

Sedat Peker ‘kazası’

Sedat Peker ‘kazası’

Aslında konuştukları değil, konuşmadıkları, yani “ama konuşacağız” dedikleri tehdit Sedat Peker’in. Tasfiyesi için düğmeye basıldığını muhtemelen çok önceden biliyor olması, tüm hazırlığını da buna göre yaparak ortaya çıktığını gösteriyor.  Görünen o ki, Çakıcı’nın dışarı çıkarılması için Devlet Bahçeli’nin devreye sokulması ile başlayan sürecin öncesinde kulağına 

Göz göze

Göz göze

“Gözlerimizi çıkarmak istiyorlar çünkü artık açıldı” yazıyor Kolombiyalı genç bir kadının havaya kaldırdığı o kağıdın üzerinde.  Kolombiyalılar sokaklarda ve açılan gözlerini çıkarmaya çalışanlara karşı direniyorlar.  Tanıyoruz onları.  Dünyanın bütün ötekileri, sömürü ve zulüm altında yaşayan tüm halkları, aynı duygunun, aynı öfkenin, aynı korkunun ve aynı 

Geçmişin yüküyle yeniyi kurmak

Geçmişin yüküyle yeniyi kurmak

Bu söyleşi dizisini hazırlayan gazeteci de dahil söyleşilere konuk olan tüm kişiler Türkiye dışında yaşayan ve Türkiyeli olan kimselerdir. Söyleşiler, Türkiye dışında yaşamaya dair fikir ve bilgi vermek, konukların yeni yaşamlarından hikayelere tanıklık etmek amaçlıdır.  Başka Yerde Hayat söyleşilerinin, ‘eski göçmenler’ diye adlandırdığımız kişilerle yapılacak 

Cümleleri kazanmak

Cümleleri kazanmak

Hayat cümlelerden oluşur, cümlelerin kafi gelmediği yerde ise ifade kısırlaşır, tekrara düşer ve her tekrara düşen şey gibi sıradanlaşır. Uzun zamandır bu kısırlığı yaşıyor siyaset. Kitleler, kendine seslenen siyasetçilerin kısır cümleleri içinde kayboluyor. Kitlelerin, kendilerinin bile ikna olmadığı şeyleri, bir başkasına taşıyarak derdi anlatmaya çalışması 

Sözün kısası

Sözün kısası

Dört bir koldan organize olmuş bir kötülüğün muhatabı oluyoruz.  Her geçen gün, şiddetin çeperini genişletiyorlar ve “kendine müslüman” iktidarları ile tepemize çullanıyorlar.  Çürüme, dalga dalga toplumun her kesimine bulaşmış durumda. Adını koymaktan çekindiğimiz ve konduramadığımız ne varsa, dönüp dolaşıp karşımıza çıkıyor. Herkes kendi çürümesinin, sapmasının 

Özde vatandaş, sözde vatandaş

Özde vatandaş, sözde vatandaş

İnsanın dili varmıyor bazen “öldü” demeye. İçinizde zaman duygusu sarsılıyor, duygularınızın dengesi kaybolup, tökezliyor ve böyle anlarda tutunacak bir şey arıyorsunuz amansızca.  Bazı ölümlerin yeri vardır yüreğinizin içinde.  İçinizde yeşerttiğiniz, bazen bir şakaya vurduğunuz, bazen bir an’a dair dile getirdiğiniz ve daha çok ise kendi 

Aslında yoksun

Aslında yoksun

İnsan kendi duruşunun terzisidir. Onu, yaşamın zorlukları ve yoklukları içinde öyle sağlam ve incelikli dikersiniz ki, size hiç kimse gömlek biçmeye kalkamaz. Bu yüzden, Bir insanın kendi duruşunun terzisi olabilmesi zordur. Bunu başaranlar, hayatın saygın köşesinde yerlerini alırlar. Kimseye eyvallah etmemek zordur elbet ama hakikidir. 

Bırakma sakın

Bırakma sakın

Ne zaman toparlanmaya başlasak ve gerçek göze görünür hale gelse, iktidar elindeki tozu gözümüze püskürtüyor ve gözlerimizi kaşıdıkça daha çok batıyor, battıkça gözümüze inen kanla, yeniden toparlanmaya, yeniden gerçeği görünür hale getirmeye çalışıyoruz. Derken, ayağımıza takılan çelme ile yuvarlanıyoruz ve çelmeyi takan hızla yanımıza koşup